Boşanma davalarında gündeme gelen birçok konu davasının seyrinde etkilidir. Bu konulardan biri de mal paylaşımı. Özellikle de düğünde taraflara takılan atın ve ziynet eşyaların durumunun ne olacağı konusu çiftler için önemli oluyor. Peki boşanma davasında düğünde takılanlar kimde kalır?
Boşanma sırasında düğünde takılan takıların kimde kalacağı hususunda Türk hukukunda kesin bir kanun hükmü bulunmuyor. Konuya ilişkin kararlar Yargıtay içtihatları üzerine olmuştur. İçtihatlar ise büyük oranda karineler üzerine kuruluyor. Bu bağlamda genel olarak kadınların lehine sonuçlar ortaya çıkar. Ancak yine de altınlar üzerine hak talep eden taraf, hakkını ispatla yükümlüdür. Düğünde takılan altınların paylaşımı konusunda farklı iki durum hakim kararını etkiliyor. Bu durumlar şu şekildedir:
Düğünde kadına takılan altınlar,
Düğünde erkeğe takılan altınlar.
Düğünde Kadına Takılan Altınlar
Düğünde kadına takılan tüm takılar, ziynet eşyaları ile birlikte (altın kolye, küpe kolye seti, bilezik ve çeyrek altın gibi) kadına aittir.
Bu durum, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 11.10.2010 tarih 2010 / 4414 – 10604 numaralı kararında şu şekilde ifade ediliyor:
“Düğün sırasında kadına takılan ziynetler kendisine bağışlanmış sayılır ve onun kişisel malıdır”
Düğünde Erkeğe Takılan Altınlar
Düğünde erkeğe takılan altınlar da erkeğe aittir. Ancak erkeğe takılmış olsa da kadına özgü ziynet eşyaları yine kadına ait sayılıyor. Bununla beraber erkek kendi gelenek ve göreneklerinde kadına özgü ziynet eşyası gibi bir kavram olmadığını tespit ederek ziynetler üzerinde hak talep edebilir.
Düğünde takılan altınların boşanma durumunda kime kalacağı konusu Türk hukukunda net bir karar bulunmamasından ötürü zor bir konudur. Üstelik karineler doğrultusunda mahkeme kararı değişebiliyor. Hal böyle olunca bu tür davalarda profesyonel bir danışmanlık hizmeti almak oldukça önemli bir hale gelir. Bu sebepten ötürü benzer durum yaşayanlara bir avukattan destek almalarını tavsiye ederiz.